Başka bir dünya yok. Mümkünse bu dünyada başka bir yaşamı birlikte kurgulayacağız. Doğal ekolojiye benzeyen özgür yazılım eko sistemi incelemeye değer. Şimdi bilimin yöntemini bilimden daha çok sahiplenen özgür yazılımcılara destek olma zamanı.
Özgür Yazılım inanılması güç, düş ile gerçeğin kesiştiği noktada var oldu. Bir "bilinmeyenden" artık "anlaşılamama" evresine geçti.
Biliyoruz ki, değerlerimiz büyük ölçüde ekonomi göstergeleriyle yer değiştirdi ve bu ortamda ekonomiye indirgenemeyen bir konuyu, sosyal olguyu, sosyal bilimcilere ütopyacılara dahi izah etmek zor.
Başka bir ekonomi mümkün
"Piyasa, rekabet, rakip, üreten, tüketen" ve bunların hepsini çevresinde döndüren para... Tüm bu kavramlar bugün sahnede "insana dair olmayan" bir oyunu sahneliyor.
İnsana dair değil diyoruz çünkü oyun insanlığın yok oluşunu insanlığa seyrettirme üzerine. İnsanlık koltuğuna oturmuş ve izlemekte.
Tam da böyle bir noktada birlikte üreten ve herkesle paylaşan bir grup insan "başka bir dünya, başka bir ekonomi modeli" için "başka bir insan modeli" ile ortaya çıktı. Dünyada en yaygın kamusal mülkiyeti çıkaran bu sistem ekonomide daha çok dönüşümlere rehberlik edecek gibi gözüküyor.
Piyasa ve üreten-tüketen ayrımı
Piyasa artık markalar ve imajlar tarafından belirlenen piyasa değil. Ürün işlevselse cazibe sağlıyor. Üreticiyse paylaşımcı ve topluluklara (Community) olan desteği ile sizi kendine çekebiliyor.
Tüketen ya da son kullanan kişi artık üretimin de bir parçasıyken üreten de tüketenin katkısıyla şekillenen ürünü kullanan diğer tüketici olabiliyor.
Artık "üreten ve tüketen" keskin ayrımı yok. Yerine birlikte üreten, herkesle paylaşan 21. yüzyıl imece'cileri var.
Özgür yazılım ve arz ve talep ilişkilerine getirdikleri
Arzın sınırlanması ve kıtlık ekonomisiyle insanlık üzerine nasıl oyunlar oynandığı en azından bu yazının okuyucularının yabancı olmadığı bir kavram.
Arzın azlığı yada talebin artması parasal kârın azamileştirilmesi demekse, kapitalist sistem içinde arzı sınırlayarak (kıtlık ekonomisi) yada yapay (türetilmiş) gereksinimler yaratarak karı artıracaktır.
Özgür yazılımda ise arz sınırsızdır. Çünkü alındığında yok olan bir değer söz konusu değil. Talepse yapay bir şekilde türetilemez. Türetilse dahi bedelsiz bu ürünlere bir parasal ek katkı sağlayamaz. O halde işlevselliğin ön plana çıktığı bu sistemde arz ve talep ile oynamak mümkün değildir.
Ürünün kullanıcısına" ürünü kullan" diyen üretici grubu, kullanıcıdan para beklentisi yerine takdir beklentisi içindedir. Asıl tatmini çok para kazanmak değil çok taraftar ve çok beğeni kazanmaktır.
Arzın bir kişinin kontrolüne geçmeyeceği Genel Kamu Lisansı (GPL-General Public Licance) ile güvence altına alınmıştır. Genel Kamu Lisansında tek yasak ürünün kodları ve tüm kaynakları ile dağıtımının engellenmesi önündeki yasaktır.
Ürünler kaynak kodları ile herkese açık olduğundan herkesin katkısına da açıktır. Bu nedenle, ürün üreten grubun oluşturduğundan çok farklı haller alabilecek ya da çok farklı özellikler ile donanacaktır.
Bu da arzın bolluğu ile talep edenin ürüne ortaklığını ortaya çıkarır. Klasik arz ve talep özgür yazılım alanında çalışmayacaktır.
Tehdit olmayan ticari model
Free Software'daki "free" bedavalığı değil özgürlüğü tanımlıyor ise nedir bu paralı olan?
Günlük yaşamın sürdürebilirliğini sağlayacak kadar paranın dönmesi için birilerine bir şeyler ödemeli. Ancak bilindiği üzere özgür yazılımlar internet üzerinden ücretsiz indirilebiliyor.
Burada temel nokta, bu yazılımların kullanılmasından çeşitli ölçeklerde para kazanacakların kurulum, eğitim ve desteğe para ödemesidir. Bu para genel olarak yerelde kalmakta ve çeşitli adlar altında başka bir yere, merkeze akmamaktadır.
"İran'da benim üretiminde içinde bulunduğum bir ürünü kullanan kişi bana bir para ödemeyecektir. Ben de özgür yazılımın desteğini parayla satarken bir başka ülke yada kişiye para transferi yapmam gerekmeyecektir."
Ancak Suse, RedHat gibi ticari modelde öncü firmalar bu yazılımlar içinde de gelen bazı modülleri üretenlerin maaşlarını ödemektedirler.
Örneğin Openoffice üretiminde çalışan insanların bazıları maaşlarını bu firmalardan alırken, bu firmalar da büyük ticari firmalara özgür yazılım desteği vererek kendi yaşam çevrimlerini sürdürüyor.
Ortak aklın keşfi
Bu modelde tehdit yok. Ürüne para vermediğinizde ürüne erişememeniz söz konusu değil. Kaynak kodlarından derlemek ya da ara sürümlerine derlenmiş olarak ulaşmak modeliyle bu firmalar da kullanıcılarına yani ikinci halka üreticilerine destek olurlar ve onlardan da destek almayı sürdürürler.
Başka bir dünya yok. Mümkünse bu dünyada başka bir yaşamı birlikte kurgulayacağız. Bu da ortak aklın keşfi ile mümkün olacak.
Kapitalizm ve hiyerarşik değer sistemlerin yarattığı bireysel ve bencil akıl toplumsal zekanın önünü tıkıyor. Bu "zeka açmazlarımızı" çözemez ve hatta daha da düğümlerken kârın bir zümreye, üstelik onların da yaşadığı dünyayı yok ederken akmasına seyirci kalır.
Seyretmekten sıkılanlar için özgür yazılım artık bir alternatif oyun sahası.
Doğal ekolojiye benzer bir modele dönüşen özgür yazılım eko sistemi incelemeye değer. Ortak aklın neler yapabildiğini gösteren önce bilim insanlarıydı.
Şimdi akademi ve bilimin yöntemlerini bilimden daha çok sahiplenen özgür yazılımcılara daha çok destek olma zamanı. Bakkalınızdan "Linux" istemeye şimdiden başlayın. (AA/EZÖ)
Abdullah Anar - BİA Haber Merkezi 03 Haziran 2006